Sivrisinek ve Üzerindeki

Allah, bir sivrisineği hatta onun da üstünde olanı (ondan daha zayıf bir varlığı) misal vermekten utanmaz. İnananlar onun, Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. İnkar edenler ise: “Allah, bu misalle ne demek istedi?” derler. (Allah), onunla birçoğunu saptırır ve yine onunla birçoğunu yola getirir. Onunla sadece fasıkları saptırır.

(Bakara Suresi 26. Ayet)

İnkârcıların yağmur, bulut, örümcek gibi örnekleri ileri sürerek “Allah böyle şeyleri örnek vermez” demeleri üzerine, “Gerektiğinde sivrisineği, hatta daha küçük ve önemsiz şeyleri bile örnek verir” denilerek bu düşünce reddedilmiştir.

Bu ayetin bilimsel bakış açısı, Kuran’ın indirilmesinden yüzlerce yıl sonra, bu yüce kitabın gerçekliğini ve mucizesini ispatlayan iki ilmi meseleye işaret eder:

1- Ayette kullanılan kelime “ba’udah” Arapça’da “بعوضة” dişi sivrisinektir; modern bilim tarafından sadece dişi sivrisineklerin yumurtaların besin maddelerine olan taleplerini karşılamak için kana ihtiyacı olduğu keşfedilmiştir. Erkekler, deriyi delmek için gerekli olan belirli ağız kısımlarına sahip olmadıkları için ısırma yeteneğine sahip değildirler.

2- Kuran’da “…ve ondan daha küçüğü (üzerinde)” ifadesi kullanıldığından sivrisineklerin kendi parazitlerinin olduğunu öğrenmek çok ilginçtir. Modern bilim geçen yüzyıl sivrisineklerin kanını emen başka uçan parazitler olduğunu kanıtlamıştır.

1922’de F.W. Edwards adlı bir bilim adamı, dikkat çekici bir şeyi anlatan bir makale yayınladı: Güneydoğu Asya’daki Malay Yarımadası’ndan topladığı ve Culicoides anophelis adını verdiği, uçan, ısırıcı bir tatarcık. Tatarcık’ı dikkat çekici yapan şey, ısırdığı şeydi: sivrisinekler.

Bununla birlikte, o zamandan beri, coğrafi aralıkları Hindistan, Çin ve Güneydoğu Asya’nın sivrisinek yataklarını kapsamasına rağmen, potansiyel olarak önemli olan bu kan emici tatarcıklar üzerinde nispeten az çalışma yapıldı. Ancak son zamanlarda, Çin’deki bir bilim adamı ekibi, bunlardan birini filme çekmeyi başardı.

Yaratıcımızdan her gün ve her yerde apaçık âyetlere şahitlik eder ve görürüz. Gerçek, ister uçsuz bucaksız kainatta, isterse burada yeryüzünde olsun, O’nun yaratılışının harikalarında kendini gösterir. Hatta O’nun yarattıklarının en küçüğünde veya yukarıda bahsi geçen ayette belirtildiği gibi sivrisineğin tepesinde oturan daha küçük bir canlıda olabilir.

Her şeyin en doğrusunu Allah bilir.